direct evidence

WordReference tam bu tümceyi çeviremiyor ancak her bir kelimeye tıklayarak anlamını görebilirsiniz.

Aradığınız tam cümleyi bulamadık.
"evidence" için olan girdi aşağıda gösterilmektedir.

Ayrıca bakınız: direct

Temel Çeviriler
İngilizce		Türkçe
evidence n	uncountable ([sth] observed)	kanıt, delil, ispat i.
	There is some evidence that he stole the money, but I'm not certain.
	Parayı onun çaldığına dair elimde bazı deliller (or: kanıtlar) var, ancak tam olarak emin değilim.
evidence n	uncountable (proof) (hukuk)	kanıt, delil i.
	The DNA tests could not be admitted as evidence.
evidence n	uncountable (testimony)	tanıklık, şahitlik i.
	(mahkemede)	ifade i.
	The doctor gave his evidence on the third day of the trial.
evidence [sth]⇒ vtr	(prove)	kanıtlamak, ispatlamak, ispat etmek geçişli f.
	This evidences that he actually did it.

Bileşik Şekiller:
İngilizce		Türkçe
furnish evidence v expr	(provide proof)	delil göstermek, kanıt göstermek f.
	If you can furnish evidence of innocence, the charges will be dropped.
gather evidence vtr + n	(collect proof)	delil toplamak, kanıt toplamak f.
	The sheriff left without gathering any evidence from the crime scene.
hearsay evidence n	(indirect, second-hand testimony)	dolaylı delil/kanıt i.
		kulaktan dolma delil/kanıt i.
	The allegations rested mainly on hearsay evidence.
	Hearsay evidence is usually excluded, but there are many exceptions to this rule.
on the evidence adv	(judging by testimony given)	delile dayanarak, kanıta dayanarak z.
	On the evidence given, the jury was unable to find her guilty.

direct evidence' sözcüğü/sözcükleri ile ilgili forum tartışmaları:

Turkish forumda "direct evidence" konulu tartışma bulunamadı

no direct evidence for/of liquid water - English Only forum

Go to Preferences page and choose from different actions for taps or mouse clicks.

Reklamlar

Reklamlar

Uygunsuz bir reklamı rapor et.
WordReference.com WORD OF THE DAY GET THE DAILY EMAIL!

Siteyi reklamsız görüntülemek için WordReference Destekçisi olun.